WhatsApp da son görülme zamanı sorunu
çoğu kullanıcının çözmeye çalıştığı fakat başarılı olamadığı bir durum.
WhatsApp’in bu özelliği uygulamaya ekleme sebebi aslında oldukça basit.
Karşı taraftaki kullanıcıya bir mesaj gönderdiğinizde size hala cevap
vermediyse ve siz de karşı tarafın telefonuna bakıp bakmadığını anlamak
istiyorsanız hemen en son ne zaman görüldüğüne bakarsınız. Eğer yakın
zamanda görüldüyse size kasıtlı olarak cevap yazmıyor olabilir. Yine de
bu özellik çoğu kişi tarafından pek hoş karşılanmamakta. Özellikle
rahatsız edilmek istemiyorsanız karşı taraf sizin telefona baktığınızı
fakat cevap yazmadığınızı gördüğünde bunu hoş karşılamayacaktır.
WhatsApp, kendi internet sitesinde sıkça sorulan sorular başlığı altında bu konuya yer verse de Android cihazlarda gizli olmak ya da çevrimiçi durumu gizlemek
için bir seçenek olmadığını yazıyor. Yani eğer birinin sizin çevrimiçi
olduğunuzu görmesini istemiyorsanız o kişiyi engelleyerek bunu
sağlayabilirsiniz. Ben şahsen sırf bu uygulamanın bu özelliğinden
rahatsız olduğum için cihazımdan tamamen kaldırdım. WhatsApp bunun bir çözümü olmadığını söylese de aslında görünmeden
mesaj alıp gönderebilirsiniz. Nasıl mı? Mesaj aldığınızda hemen
uygulamayı açmayın. Öncelikle cihazınızın internet bağlantısını kesin ve
sonra mesajınıza bakın. İnternet bağlantınız hala yokken mesajı
cevaplayın. Sonra uygulamadan çıkın ve internet bağlantısını açın. Bunu
yaptığınızda internet bağlantısı yokken attığınız mesaj interneti
açtığınızda karşı tarafa iletilir. Böylece uygulamaya girseniz bile
WhatsApp sizin girdiğiniz zamanı kaydedemez. İnternet bağlantısını
tamamen kesmek için telefonunuzu uçak moduna da alabilirsiniz.
WhatsApp uygulaması ile ilgili düşüncelerinizi yorum bölümünde
aktarabilir, sitemizde görmek istediğiniz diğer nasıl yapılır başlıklı
konuları aktarabilirsiniz.
29 Ekim 2015 Perşembe
PROSTAT BELİRTİLERİ NELERDİR?
PROSTAT BELİRTİLERİ
-Sık idrara gitme,
-Gece idrara kalkma,
-Gece idrara kalkma,
-Acil işeme isteği
-Sıkışma hissi
-Tuvalete yetişemeden idrar kaçırma
-İdrara başlamada zorluk
-Ikınarak idrar yapma,
-İdrarın zayıf akması,
-Damla damla veya kesik kesik idrar yapma,
-İdrar yaptıktan sonra mesanenin boşalmama hissi
-İleri dönemlerde hiç idrar yapamama
-Sıkışma hissi
-Tuvalete yetişemeden idrar kaçırma
-İdrara başlamada zorluk
-Ikınarak idrar yapma,
-İdrarın zayıf akması,
-Damla damla veya kesik kesik idrar yapma,
-İdrar yaptıktan sonra mesanenin boşalmama hissi
-İleri dönemlerde hiç idrar yapamama
Erkekler yaşlandıkça prostatlarıda
büyür. Prostat büyümesinin çoğu 40-50 yaşından sonra olur. Prostat
hücreleri yaşla değişen hormon dengesi neticesinde artış gösterir. Bu da
kişilerde prosat büyüklüğü ile direk ilişkili olmamak kaydıyla işeme
şikayetlerine neden olabilir. Prostat büyümesinin ayakta işeme ile bir
ilişkisi yoktur.
Kişi kendisinde prostat olduğun öğrendiğinde ne yapmalıdır?
Burada şuna dikkat edilmesi gerekir;
prostat bezi zaten her erkekte mevcut, belli bir fonksiyonu olan bir
organdır. Önemli olan prostata yönelik şikayetler başlamadan doktora
başvurarak düzenli kontrolleri yaptırmaktır ki bu prostat kanseri içinde
geçerlidir. Nasıl ki kadınlar belli bir yaştan sonra, yıllık periyodik
meme taraması, smear testi yapıyor ise, erkekler de yıllık ve periyodik
olarak prostat kontrollerini, PSA’larını düzenli olarak yaptırmak
zorundadırlar. Bu açıdan 50 yaş üzeri erkekler şikayetleri olmasalar
bile düzenli olarak en az yılda bir kez PSA yaptırmalı ve prostatlarını
kontrol ettirmelidirler. Ailesinde prostat sorunu yaşayan hastalar ise
40 yaşından itibaren yılda en az bir kez prostat kontrollerini yaptırmak
zorundadırlar.
CEP TELEFONU ÇEŞİTLERİ VE ZARARLARI
Fonksiyonları
Cep telefonu ile sağlanan hizmetler, telefon modeline ve servis sağlayıcıya göre değişmekle beraber en yaygın olarak kullanılanları, sesli görüşme ve kısa mesaj hizmetidir.Sesli ve yazılı görüşmenin yanısıra görüntülü görüşme, görüntülü mesaj, müzikçalar, video oyunları,internet, veri transferi ve hatta ofis uygulamaları gibi tüm diğer bilgisayar işlevlerini kullanıcısına ulaştırabilir.
İnternet ve telefon bankacılığı hizmetlerinde kullanılabilir. Paypal gibi çevrimiçi hesapları kullanarak, sms aracılığıyla, satın alınan mal ve hizmetlerin ücretlerinin ödenmesi amacıyla kullanılabilir.
Çeşitleri
Cep telefonları, görünüş ve tuş takımına erişime göre 'genellikle' normal (düz), kapaklı ve kızaklı olmak üzere üç çeşide ayrılırlar. Teknolojideki gelişmeler sonucu her geçen gün yeni cep telefonu modelleri çıkmaktadır. Bu modeller zaman zaman farklı grupların özelliklerini de barındırdığı için tam bir sınıflandırma yapmak mümkün değildir.Normal (düz) telefonlar: Normal veya düz telefonlar, ekran ile aynı düzlemde bulunan tuş takımına sahiptir. Tuş takımını ya da ekranı kaplayan, koruyan herhangi bir parça ihtiva etmezler. İlk cep telefonları modellerinin tamamı bu şekildedir.Tuş kilidini aktif hale getirmek için genellikle birkaç tuştan oluşan bir kombinasyonu kullanmak gerekir.
Kapaklı telefonlar: Kapaklı cep telefonlarında (ingilizce): flip phone) tuş takımını, ekranı veya her ikisini kaplayan koruyucu bir kapak bulunur. Genellikle bir çift menteşe etrafında dönen kapak, elle veya bir düğme yardımı ile açılıp kapanır. Kapaklı cep telefonlarında ekran ve tuş takımı dış etkenlerden korunurken, tuş kilidi kullanımına da gerek kalmaz.
Kızaklı (kaydıraklı) telefonlar: Kızaklı telefonlar (İngilizce: slide phone), genellikle bir çift kızak üzerinde hareket eden iki parçadan oluşurlar. Üstteki parça sadece ekranı, birkaç önemli tuşu ya da her ikisini birden ihtiva eder. Alttaki parça ise genellikle tam tuş takımını ihtiva eder. Kızaklı cep telefonlarında da genellikle tuş kilidini açmak için üsteki parçayı kaydırmak yeterlidir.
Elemanlar
Anten
Cep telefonlarında sinyalleri daha iyi yakalayabilmek için antene ihtiyaç vardır. İlk modellerde genellikle harici bir anten bulunurken, gelişmiş modellerde anten aygıtı yerine telefonun içinde çeşitli cihazlar anten yerini tutarDokunmatik ekran ve tuşlar
Gelişmiş cep telefonu modellerindedokunmatik ya da tuşlar (İngilizce: touch screen veya touch pad) bulunabilir. Dokunmatik ekranlar ve tuşlar, parmaklar veya özel kalemler vasıtasıyla kullanılabilir.Zararları
Cep telefonlarının tüm zararları kapsamlı olarak incelenememiştir. Tüm zararlarının ve insanlar üzerindeki etkilerinin daha detaylı incelenebilmesi için daha uzun bir zaman dilimine ihtiyaç duyulmaktadır.Kanser ve beyin hücrelerine etkisi
Finlandiya'daa insan hücreleriyle ve canlı farelerle yapılan iki yıllık bir deneyin sonuçlarına göre cep telefonları zararlı maddelerin beyine kan yolu ile girmesini engelleyen kan bariyerlerine zarar vermektedir. Küçülen bariyerler beyne ulaşan zararlı molekülleri filtreleme görevini tam olarak yerine getirememektedir.Cep telefonu ve kanser arasındaki ilişkiyi araştıran günümüze kadar ki en kapsamlı çalışma Danimarka 'da yapılmıştır. Aralarında 10 yıldan fazladır cep telefonu kullanan kişilerin de bulunduğu 420 bin kişinin katıldığı bu araştırma da cep telefonu ile hiçbir kanser tipi arasında bağlantı kurulamamıştır. Bunun haricindeki araştırmaların çoğunda da cep telefonunun kanser riskini artırdığına dair bir bulguya ulaşılamamıştır. Birkaç araştırmada, beyin kanseri olan kimselerde cep telefonu kullanılan tarafta kanser gelişme riskinin yüksek olduğunu gösteren bulgular elde edilmiştir. Ancak aynı kimselerin beyninin diğer yarısında kanser gelişme riskinin de düştüğü gözlenmiştir. Bununla beraber birçok kanser çeşidinin vücutta oluşumu on yıldan fazla sürdüğü için, kablosuz telefonların özellikle insanlarda kanserojen etkisinin tam olarak incelenebilmesi uzun zaman gerekmekte ve deneklerin kablosuz telefonları bu süre zarfında yoğun olarak kullanan kimseler olması gerekmektedir.İsviçre'nin Orebro Üniversitesi'nden Profesör Kjell Hansson Mild, birçok resmi raporun kablosuz telefonların zararsız olduğunu söylemesini çok tuhaf bulduğunu, on yıldan fazla kablosuz telefon kullanımının vücutta değişikliklere neden olduğunu gösteren güçlü bulguların bulunduğunu belirtti.
Baş ağrısı, görme ve işitmeye etkileri
Oyun, SMS, gibi görsel öğelerinin uzun süre kullanımı göz yorulmasına ve baş
ağrısına neden olabilir. Aynı şekilde sesli öğelerinin uzun süre, yüksek
ayarda ve özellikle kulaklık ile kullanımı geçici ve kalıcı işitme
kayıplarına ve baş ağrısına neden olabilir.
Dikkati azaltması
İngiltere'de yapılan bir araştırmaya göre direksiyon başında cep telefonu kullanımı dikkati %30 oranında azaltmaktadır. Bu etki yasaların izin verdiği maksimum alkol miktarının yaptığı etkiden daha fazladır. Birçok ülkede direksiyon başındayken elde cep telefonu kullanımı kanunen yasaktır. Yasalarda yapılan son değişikliklerle "ahizesiz" (İngilizce): hands-free) kullanım da yasaklanmaya çalışılmaktadır.Zararlarından korunma yolları
Cep telefonlarından tamamen uzak durmak pek mümkün görünmese de basit önlemlerle muhtemel zararları minimuma indirilebilir. İş makinası ve taşıt kullanırken cep telefonu kullanımından kaçınılmalı, yüksek ses ayarında ve uzun süre kullanılmamalı, çok gerekli olmadıkça hamilebayanlar ve çocuklar tarafından kullanılmamalıdır. 2001 yılından itibaren vücut tarafından absorbe edilen elektromanyetik dalga miktarı birimi ( [1])Avrupa'da standart hale getirilmiştir. Birçok ülkede cep telefonu üreticileri SAR bilgisini tüketiciye vermek zorundadır. Düşük SAR'lı bir telefon modeli seçmek cep telefonlarının muhtemel kanserojen etkilerinden korunmada etkili olabilir.
OTOMOBİL NEDİR
otomobil ile ilgili detaylı bilgilerin yer aldığı sayfa: Otomobil Otomobil şehir içi ve şehir dışı karayollarında, insan naklinde kullanılan kendinden tahrikli araç, vasıta. Otomobil, gücünü;
buhar, elektrik, gaz ve petrol gibi enerji kaynaklarından temin eder. En çok kullanılan güç üreticisi petrol ile çalışan içten yanmalı motorlardır.
Çok sayıda insan taşıyan vasıtalara otobüs, ticari maksatla yük taşıyan vasıtalara ise kamyon denir. Sıvı yük taşıyan tankerler ve zirai gayelerle kullanılan traktörler de kendinden tahrikli vasıtalardır. Fakat otomobil denilince akla, en fazla altı kişi taşıyan küçük vasıtalar gelir. Otomobile, kullanma maksadına göre, binek arabası ve taksi de denir. Otomobilin bulunuşu ve seri imalatına geçilmesiyle insanların yaşayışında ekonomik ve sosyal değişiklikler meydana gelmiştir. Otomobil üretimiyle çelik, cam, sentetik maddeler, tekstil, kimya ve petrol sanayiinde gelişmeler oldu. Birçok parçadan meydana gelen otomobilin satış, bakım, tamir işlerini yürüten servisler, garajlar, galeriler açıldı. Bu arada hayvan gücüyle çalışan birçok vasıta ortadan kalktı. Otomobilin yaygınlaşması, yolların şeklini de değiştirdi. Birbirini kesmeyen düzgün asfalt yollar ve köprüler, tüneller inşa edildi.
Otomobilde güç, motordan elde edilir.Motor, yakıt hava karışımlı kimyasal enerjiyi yakmak suretiyle mekanik enerjiye çevirir. Bu enerjiyi uygun bir kavrama ve dişli donanım aracılığı ile tekerleklere iletir. Motor ısısı, su veya hava soğutması ile kontrol edilir. Otomobilin hızı motora giren yakıt-hava karışımının artması ile artar. Otomobilin dönüşleri direksiyon ve difransiyel sistemi aracılığı ile sağlanır. Durma işlemi teker kampanalarına frenleme yaptırmakla sağlanır. Otomobilde geri kalan aksam, kolay kullanma, lüks ve emniyetle ilgilidir.
ve karbüratörden müteşekkildir. Yakıt-hava karışımını ayarlayan karbüratör, otomobilin en mühim parçasıdır. Motorun verimli çalışması için karbüratörün ayar edilmesi gerekir. Yakıt; silindirlere, motor şaftına dişlilere irtibatlı eksantrik şaftının dönmesiyle tahriklenen giriş süpaplarından girer. Patlama olduktan sonra yanmış yakıt yine eksantrik şaftından tahriklenen çıkış süpaplarından egzoza atılır.Egzoza susturucu bağlıdır. Susturucunun görevi, motor patlama gürültüsünü kesmektir.
Bataryanın elektrik enerjisi, motor çalıştığı müddetçe, bir kayış irtibatı ile dönen dinamodan temin edilir. Silindirlerde sıkışan yakıt hava karışımı, ateşleme sistemiyle patlatılır. Ateşleme sistemi, bataryadan gelen ve bir bobinde 15.000 volta kadar yükseltilen elektrikle çalışır. Bu gerilim distribütör (dağıtıcı) aracılığı ile silindir üstlerindeki bujilere gelir. Bujilerde kıvılcım meydana geldiği için, sıkışan yakıt patlar. Bujilere gerilim gelmesi, giriş ve çıkış süpaplarının açılıp kapanması, pistonun aşağı yukarı hareketi belli bir sırayı takip eder. ( Motor)
buhar, elektrik, gaz ve petrol gibi enerji kaynaklarından temin eder. En çok kullanılan güç üreticisi petrol ile çalışan içten yanmalı motorlardır.
Çok sayıda insan taşıyan vasıtalara otobüs, ticari maksatla yük taşıyan vasıtalara ise kamyon denir. Sıvı yük taşıyan tankerler ve zirai gayelerle kullanılan traktörler de kendinden tahrikli vasıtalardır. Fakat otomobil denilince akla, en fazla altı kişi taşıyan küçük vasıtalar gelir. Otomobile, kullanma maksadına göre, binek arabası ve taksi de denir. Otomobilin bulunuşu ve seri imalatına geçilmesiyle insanların yaşayışında ekonomik ve sosyal değişiklikler meydana gelmiştir. Otomobil üretimiyle çelik, cam, sentetik maddeler, tekstil, kimya ve petrol sanayiinde gelişmeler oldu. Birçok parçadan meydana gelen otomobilin satış, bakım, tamir işlerini yürüten servisler, garajlar, galeriler açıldı. Bu arada hayvan gücüyle çalışan birçok vasıta ortadan kalktı. Otomobilin yaygınlaşması, yolların şeklini de değiştirdi. Birbirini kesmeyen düzgün asfalt yollar ve köprüler, tüneller inşa edildi.
Otomobilin bulunuşu
Otomobilin bulunuşu 200 sene öncesine dayanır. Kendi gücüyle hareket eden bir vasıta düşüncesi, 18. yüzyılda makina çağının ilerlemesiyle gerçekleşti. İlk olarak 1705 senesinde İngiliz Thomas Newcomen ve 1760 senesindeJames Watt, maden ocaklarında kullanılmak üzere, buharla çalışan makinaları yaptılar. 1801 senesinde ise İngiliz Richard Trevithick, buharla tahrikli ilk otomobili tatbikata koydu. Buhar elde edilmesi büyük hacim ve işçilik istediğinden, daha pratik çözümler üzerinde çalışmalar başladı. 1860 senesinde AlmanAugust Otto, havagazı ile çalışan otomobili, 1886 senesinde ise AlmanGottlieb Daimler, Karl Benz aynı anda ayrı ayrı dört zamanlı benzinli motoru buldular. Otomobilin 1900 ile 1960 arasında gelişmeleriyse daha çok ABD'de oldu. Otomobildeki önemli gelişmeler; batarya ile ilk hareket,ateşleme sistemi, karbüratör, süspansiyon sistemleri, fren hidrolik sistemleri,difransiyel ve lüksü arttıran diğer ilavelerdir. 1908 senesinde Henry Ford, otomobil imalinde seri imalat metodunu ortaya koyarak, süratli bir şekilde otomobil istihsalini arttırdı. Sayısı arttıkça fiyatlarda düşme olduğu için, otomobil herkesin sahip olabileceği bir nakil vasıtası haline geldi.Otomobil türleri
Otomobil talebinde artış, muhtelif firmaların değişik özelliklerde otomobil üretmesine yol açtı.2. Dünya savaşından sonra kalite, emniyet, sürat, teknik özelliklerin gelişmesi yanında otomobil üretimi de artış gösterdi. Dünya üzerinde ismini duyuran en büyük otomobil firmaları olarak ABD'de Ford, Buick, Olsmobile, Cadillac, Chevrolet, Almanya'da Mercedes_Benz, BMW, Opel, Wolksvagen, Fransa'da Renault, Citroen, Peugeot, İtalya'da Fiat, Alfa Romeo, Ferrari, Kore'de Kia, Hyundai, Japonya'da, Toyota, Honda, Datsun, Mazda, Nissa, Suziki, Subarı, Mitsubishi, . Rusya'da Moskovichmarka otomobilleri piyasada tanınmıştır.Otomobildeki sistemler
Modern bir otomobilin ana sistemleri, güç üretim sistemi, güç transfer sistemi, şase ve karoserdir.Otomobilde güç, motordan elde edilir.Motor, yakıt hava karışımlı kimyasal enerjiyi yakmak suretiyle mekanik enerjiye çevirir. Bu enerjiyi uygun bir kavrama ve dişli donanım aracılığı ile tekerleklere iletir. Motor ısısı, su veya hava soğutması ile kontrol edilir. Otomobilin hızı motora giren yakıt-hava karışımının artması ile artar. Otomobilin dönüşleri direksiyon ve difransiyel sistemi aracılığı ile sağlanır. Durma işlemi teker kampanalarına frenleme yaptırmakla sağlanır. Otomobilde geri kalan aksam, kolay kullanma, lüks ve emniyetle ilgilidir.
Otomobil motoru
Mevcut otomobil motorlarının gücü 45 ile 425 HP (beygir gücü) arasında değişir. Yarış otomobillerinde bu güç daha da arttırılmıştır. Motorlar dört zamanlı olup, 4, 6, 8 silindirli olabilir. Motorun ana kısımları silindir, piston, piston kolu, sübaplar ve krank şafttır. Pistonların silindir içindeki dikey hareketleri krank şaftta eksenel dönüşe çevrilir ( Motor). Piston, silindir içinde hareket ettiği için, metal metale sürter. Motorun diğer kısımlarındaki mekanik sürtünmeleri azaltmak için motor, yağlama sistemiyle devamlı yağlanır. Bir otomobil motoru yaklaşık 3-4 litre yağ alır. Yağın akışkanlığı, motor cinsine göre yaz ve kış farklı kullanılır. Yağlama sistemi iyi çalışmazsa motor pistonu, piston kol yatağı, krank şaft yatakları çizilerek bozulur. Neticede motor hasar görür.Soğutma sistemi
İçten patlamalı motorlarda 2760°C'ye ulaşan bir sıcaklık mevcuttur. Bu hararetin belli sınırlarda tutulması gerekir. Motor sıcaklığı sulu ve havalı sistemlerle kontrol edilir. Su sıcaklığı 71-82°C civarında tutulur. Suyu soğutan, dıştan üfleyen fan sistemi de vardır. Su devri daimi hararetin miktarına göre termostatla kontrol edilir.Yakıt sistemi
Otomobilde yakıt sistemi, yakıt tankı,yakıt pompasıve karbüratörden müteşekkildir. Yakıt-hava karışımını ayarlayan karbüratör, otomobilin en mühim parçasıdır. Motorun verimli çalışması için karbüratörün ayar edilmesi gerekir. Yakıt; silindirlere, motor şaftına dişlilere irtibatlı eksantrik şaftının dönmesiyle tahriklenen giriş süpaplarından girer. Patlama olduktan sonra yanmış yakıt yine eksantrik şaftından tahriklenen çıkış süpaplarından egzoza atılır.Egzoza susturucu bağlıdır. Susturucunun görevi, motor patlama gürültüsünü kesmektir.
Elektrik sistemi
Otomobilin elektrik sistemi, batarya, dinamo, ilk hareket motoru, ateşleme sistemi ve lambalardan meydana gelmiştir. Batarya, 12 V doğru akım üreticisidir. Bataryaya akümülatör de denir. Motorun ilk döndürme hareketi, “ilk hareket motoru” ile sağlanır.Bataryanın elektrik enerjisi, motor çalıştığı müddetçe, bir kayış irtibatı ile dönen dinamodan temin edilir. Silindirlerde sıkışan yakıt hava karışımı, ateşleme sistemiyle patlatılır. Ateşleme sistemi, bataryadan gelen ve bir bobinde 15.000 volta kadar yükseltilen elektrikle çalışır. Bu gerilim distribütör (dağıtıcı) aracılığı ile silindir üstlerindeki bujilere gelir. Bujilerde kıvılcım meydana geldiği için, sıkışan yakıt patlar. Bujilere gerilim gelmesi, giriş ve çıkış süpaplarının açılıp kapanması, pistonun aşağı yukarı hareketi belli bir sırayı takip eder. ( Motor)
Debriyaj ve difransiyel
Motor şaftından elde edilen döner mekanik enerji, debriyaj aracılığı ile tekerleklere giden şafta irtibatlanır. Tekerlere güç, difransiyelden sonra tatbik edilir. Difransiyel bir çeşit dişli grubudur. Difransiyelin görevi iki tekerleğe bağlı şaftlara, gerekirse farklı dönüş yaptırabilmektedir. Otomobil bir virajı dönerken iç tekerleğin katettiği yol, dış tekerlekten azdır. Tekerleklerin bu farklı dönüşünü difransiyel dişlisi telafi eder.Şase
Otomobilin motor, tekerlek, süspansiyon ve karöserini taşıyan şasedir. Otomobilde şase tam ve yarım olmak üzere iki türlüdür. Tam şase arka ve ön tekerlek sistemini birlikte ihtiva eden birbirine bağlı çelik kısımdır. Yarım şasede ise, ön tekerlek ve süspansiyonları ile arka tekerlek ve süspansiyonları ayrı ayrıdır. Süspansiyon sisteminin görevi otomobilin sarsıntısız ve dengeli hareketini sağlamaktır. Süspansiyon sistemi helozon yay, amortisör ve iki tekerlek arasında denge çubuğundan meydana gelir. Bütün bu tedbirlere rağmen ani çukurlardan geçerken en son, şok kesici lastikler yardımı ile otomobilin sarsıntısı hafifletilir.Fren
Otomobillerde fren tertibatı en önemli görevi yapar. Otomobil hareket edip süratle giderken durdurulması gerekebilir. Otomobilin durdurulması frenle olur. Fren, ön ve arka tekerlek kampanalarına, ısıya dayanıklı bir malzemenin sıkıca bastırılması ile temin edilir. İki tür fren sistemi vardır. Kampana tipi frende tekerlek kampanası iç yüzeyine yarım ay şeklinde iki balata yerleştirilmiştir. Bu balatalara ortadan bir pistonla bastırılır, balatalar kampanaya sürter ve tekerlek dönmesi durur. İkinci tip fren disk tipidir. Disk tipinde tekerlek kampanası disk şeklinde olup, bu diske her iki yüzeyinden bir pistonla balatalar bastırılır. Pistonlar hidrolik güçle hareket ettirilir. Hidrolik güç ise fren pedalına basılması ile elde edilir.Tekerlekler
Otomobillerde cant ve lastikler ebat olarak farklılıklar gösterir. Çapı 12, 33.02, 35.56, 38.1 cm olan cantlar vardır. Lastikler radyal ve normal olmak üzere iki tür imal edilir. Lastik içinde, mukavemeti arttıran kortlar vardır. Lastik yüzeyi, kaymayı önleyici ve otomobilin çekiş gücünü arttırıcı özellikte girintili çıkıntılıdır. Lastiklere bir süpaptan yaklaşık 1.7 kg/cm2 basınçlı hava verilir. Süpap, lastik içinde havayı geçirdiği halde geriye hava kaçmasına mani olan iğne valftir.Direksiyon
Otomobilin dönme işlemi direksiyon sistemiyle sağlanır. Direksiyon simidinden elle verilen döndürme hareketi, bir dişli yolu ile ön tekerlere intikal eder. Ön tekerler dönülecek yöne göre paralel olarak kollar yardımı ile çevrilir. Elle fazla güç tatbik edilmediği halde dişli yardımı ile dönüş temin edilir.Karoser
Otomobilin dış görünüşü ve içinin yerleştirilişinin tamamı karoserdir Karoser). Karoser, otomobilin süratle giderken hava ile sürtünmesini en düşük seviyede tutacak şekilde yapılır. Konfor, görüş sahası ve mukavemet en önemli faktörlerdir.Geleceğin otomobili
Otomobillerin hemen hepsi benzinle veya mazotla çalışmaktadır. Petrol rezervlerinin süratle azalması, otomobil tahrik gücüne enerjiyi başka yollardan temin etmeyi düşündürmektedir. Bu konuda birçok çalışmalar yapılmaktadır. İstikbalde, otomobillerin elektrik enerjisi ile çalıştırılması istenmektedir. Elektrik enerjisi, bataryalardan (akülerden) elde edilecektir. Bugünkü teknolojide bataryalar çok ağır fakat enerji kapasiteleri sınırlıdır. Kapasitesi yüksek aküler yapıldığında tekerleklere bağlı elektrik motorları, aküden aldığı enerjiyi mekanik enerjiye çevirecektir. Otomobil yokuş inerken, motorları dinamo gibi çalışacağından tekrar akümülatöre elektrik enerjisi depo edilmiş olacaktır.Türkiye'de otomobil imali
İlk Türk otomobili marka olup, 1966 senesinde piyasaya sürüldü. 1972 senesinde Fiat firması ile lisans anlaşmalı Murat otomobilleri ve aynı sene Renault firması ile lisans anlaşmalı Renault otomobilleri yapımı başladı. 1980 senesinden sonra Türk otomotiv endüstrisi daha da gelişti. Alman Opel ve Japon Toyota otomobilleri de Türkiye'de üretilmeye başlandı. Bugün Türkiye, Avrupa ve Orta Doğu ülkelerine otomobil ihracı yapmaktadır.
ararlanılarak egzost gazlarının artık ısısından
faydalanılmaktadır.Özellikle diesel motorlarıyla donatılmış gemilerdeki
yardımcı kazanlar hem akaryakıt ve hem de egzost gazlarıyla çalışacak
şekilde yapılmaktadır.
Binek taşıtlarında karoseri yapı çeşitleri
Karoseri Şasiye monte edilen, aracın saçtan yapılmış kısmı. Bu kısımda pencereler, kapılar, koltuklar, yolcu ve motoru koruyan kısımlar bulunur.Otomobiller birçok form altında karşımıza çıkmaktadır ;
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)